Herkes hayal eder,
ama yapmak lazım bazen...
konuşsalar bile durmadan
kulak arkası sigara gibi bir yerde tutup
sonrasında kırıp atmak gerekir
ardı arkası kesilmeyen sözleri
söz uçar yazı kalır misali
aklına yaz bütün söylediklerini...

Yine hayal demişken
kesintisiz hayat, aynı duygu ile
anlaşılmaz bir şekilde sessizdir.
Hep oradadır, bazen çıkar karşına
bazen durmaz yerinde saklanır.
Kimileri arkasından koşar,
kimisine piyangodan çıkar...

Artık Bir çizgi çekme zamanı gelmedi mi?
Güzel Şeylere ulaşma vakti geldi...
Mutluluk çok uzakta değil!
Bir kaç kulaç mesafede
Gördüğün ve ulaşmaktan çekindiğin,
ve kimsesi kalmış gibi seni bekliyor
Biraz çırpın, silkelen
Vakti geldi,
Devam et ve ilerle...

Bizler , bu dünyanın şarkı sözleriyiz.
Yazılanlara uyarak yaşıyoruz sadece ...
Kimler geçiyor hayatımızdan
Farkedemiyoruz ki bir kaç saniye...

Oysa devam eden nedir bu böyle
Anlık bak! Geldi; geçince,
Hislerimiz kaldı öylece
Yaşamamışlıktan öteye...

Dağlar, bu dünyanın izleridir.
Baksan sessiz uyur tek başına
Gülemez bile tökezleyene
Acıması yoktur hiç öylece.

Bilemediğin sistemin
Bükemediğin bileğin
Arkadan iş çevirenin
Ta dibine girip sövesimiz var.

Bir William Osler Sözü;

‘Asıl görevimiz uzaktaki belirsiz şeylerle uğraşmak değil elimizdeki belli olanla ilgilenmektir’

Zamansız Oyun

Bir oyun oynayalım,
Nereden başlanacağını bilmeden...
Düşünelim sadece !
Gel-Git ile
Anlam kazandıralım,
Söylenmemiş herşeye !
Kelimelere dökelim,
Yazalım yazılmışsa yırtalım...
Sadece yaşamayalım,
Zevk alalım bu oyundan !
Güçlü olalım yanyana iken
Yarını Bitirelim,
Sadece Bugün oynayalım...

IstAnBul

İçimde nedensiz bir İstanbul Çekimi var
Bilmiyorum, ait olma isteği var ama bir yandan korku
Omuzlarım sıkışıyor geçtiğim kapılara
Geçip gitmek istiyorum bazen
Ama biliyorum elimden geçip gidecek özgürlük!

Mahrum kalmış insanlar tanıyorum
O içinde kaybolan şehrin ışıltısında
Çekip çıkarmak istiyorum kendimi bazen
Ve Siyahını seviyorum en çok...
Düşünmeden karartıyor hayalleri...

Içlerinden Çıkamayanlar

En Beklenmedik zamanda karşına çıkan mükemmel potalsiyelli bireyin
Senelerdir çıkamadığı oktav tadında paylaşımlar yapması
Ele veriyor içini
Sessizliğe alışırken haykırıyor içten içe
Yiyiyor bir bütünü parça parça
"Çıkar kendini kabuğundan" diyesin geliyor içinden
ve zaman geçip gidiyor.

Özet Korkuluklar ( Siz, Biz, Onlar)

Devam edenin farkına varmadan yaşayabilmek güzel bir şey

Duygularını istemsiz yaşıyorsun o zaman

Ölümden korkuyor,

Rüzgara karşı duruyorsun.

Ve ilave edilmiş hayatları kayıtsızca yaşıyoruz

Potansiyellerimizin farkına varmadan

Yolumuzda koşuyor,

Yorulunca bırakıyoruz...

Bu sırada kararlar alınıyor etrafında

Kimileri içinden, kimileri dışından

Sessizce konuşuyorlar

Sensizce karar alıyorlar...

Büyürken Zaman

Yazılar Birikmiş
İçim geçmiş
Mazlum hayat dibine vurmuş

Kindar bitmiş
Yanından geçmiş
Hayatın sonuna kahpe dolmuş

İki yüzlülük almış
Yürümüş Geçmiş
Kahpenin çevresine adam konmuş

Kim ki?

Seçildi ve seçilmişlerin koltuğuna oturdu. Yapması gerekenleri bilmedikçe öğrettiler.

Öğrendikçe kibir kapladı bütününü! istedikleri herşeyi yaptı.

Söylediklerini ;söylenmemişlerin yanına koyarak yol aldı. Asıl amaca yönelişti sadece...

Kimi Kaybedenin yanında gururuyla, kimi hep kazanan olmak için...

Dur Yapma!

karmakarisikliktan siyrilmisken, icten ice zorlastirir hayat tekduzeyi... sacma sapan hikayeleri anlamlastirirken  , yukledigin butun anlamlari sorgulatir sana!    yapma ... sakin ol! birdenbire kaptirma! yakma isiklari birak gozun alissin karanliga goz bebeklerinin sonuna dek  kasildigi anda  acilirsa isiklar ; acitir biraz ... sen sen ol sen gibi olma... gibiler fazla bu hayata.  dusunme, uykuya dalma, yalniz kalma, nefes alislarina kanma ... dinlemeye baslayinca nefes alisindan  dusuncesine kadar koyuyor hayat dibine kadar....!

Konuşmalar üzerine

Yeni Bir Hayatın Başlangıcını tatmak nasıldır bilinmez
Merak uyandıran hayat kıvılcımları içinde
Bünyesiz bir anı yaşamak ve ardından
Paradokslara sıkışıp kalmak...
ve yaşamak;
Felsefe konuşmaları üzerine
Bütünselleşmiş kabukları kırmadan
Anlam yaratmak belki de...
Sanki dün gibi aklımda çocukluğum;
Hemen evin altında oynarken
Kendini dünyanın anlamı içerisinde sorgulamadan
Standart korkuların yarattığı sınırlandırılmışlık
duygusu içerisinde sınırsız dünya yaratma koşulunda
Oyunlara kural koyduk ve yaşadık...

Görmezlik.

                                                                       

 
Göz göze gelmeye çalışırken ve
Konuşurken gözüm kayıyordu yalnızlığa
Duyulan haber ve sonrası...
Karmakarışık hale getirmişti o anı
Duymuyordum;
Akıldan geçenlerin sahnesine kapılıp
Sineye çektim yeniden...
Küçük bakışlarında kayboldum Başlamadan...

İzledim.

Sadece gülümsemesiydi aklımda kalan
Ordan oraya koşuşturan küçük bir çocuk gibi
Yerinde duramayan ve hiç görülmemişçesine Şarap sıcaklığında
Gözler kısık halinde hayranlıkla izledim gecede...

Dikkat

Gözlerim görmeye başladı,
Şimdi Bakışların daha bir farklı,
Anlam bulmuşçasına ama;
Anlamsızca gamzelerine takılıyor gülüşlerim...

Suskunluk

Sustum,
Sadece sarıldım gitmeden önce...
Arkama bakmadan gitsem dedim
Yapamadım...
Kafamı kaldırıp yukarı baktıgımda 
Gözgöze geldik Sadece...

Biliyordum, özleyeceğim.
Sahilden;
Gözü yaşlı dalgaların kenarından
Hızlı bir şekilde Sürdüm
Sesler karıştı,
İçimdeki sese kulak veremedim.

Kendi ahmaklığında bugün...

Gitti

Sadece...
Beklerken, yanındayken
Kıl bile kıpırdamazken,
Gidince boğulursun
Cümlelere ve düşüncelere...

Acı mı verir, yoksa kurtuluşun işareti midir
Bakışların güzelliği bilemezsin
Sadece tekrar bakmak istersin
Kelimelere ve sevmelere...

Geçip giden zamanlar

Bilemediğin bir gelecekte
Yalnız başına dolaşırken
Aradığın yanından
Geçip gidiyor.

Hey Görmüyor musun?
Yavaş yavaş uzaklaşıyorsun
Bilinçsizce kendinden ve senden habersiz
O da uzaklaşıyor


Mevsimsel döngü devam ediyor
Bahar çiçeklerini koklamadan
Yine yaz geliyor
Düğümlenmiş boğazın kışa hazırlanıyor...

Bir Mucize Lazım Bize

Bak, burdayım İşte
Yanıbaşından biraz uzakta izliyorum seni
Bekliyorum nedensiz,
Fotoğraf içindeki bir resme dalmış,
Yol almışım kendi içimde
Küçük mucizeler beklerken bulmuşum kendimi...

Yak Işıkları

Duymuyor musun?
Sadece ayak sesleri geliyor...
Gitgide yaklaşıyor kırılma!
Sırtında soğuk bir tel damlası akıyor sadece..
Sonra nefes alışın zorlaşıyor,
Kan ağlıyorsun!
Sonu Bekliyorsun, yeni bir başlangıç için
Dağılıyor kalabalık yeni gruplara...
Şehrin bir tarafı aydınlık,
Karanlık içinde kalmadan,
Çok geç olmadan,
Sen de SES VER !!!

Tiyatro

Abartılı yüzlerle yaşıyoruz ama
Misket oynayan bir çocuğun
Oyunu kazanmasındaki saf duyguyu
Yaşatamıyoruz ve Tadamıyoruz artık ...

Vazgeçilişler dünden razı gidişlere...

Hava puslu bir günde tepeden izlerken
Görüyorsun hayatın sarhoşluğunu...
Sonra "Sana" aldırmadan yaşayan
Birbirinden habersiz devam ediyor kahkahalara
ve sonra anlıyorsun
Vazgeçilişler dünden  razı gidişlere...

-boş-

...So keep your head up, keep your love
Keep your head up, my love 
Keep your head up, my love
Keep your head up, keep your love...

The Lumineers 

kırık uyku

Geceler boyu rüyalarda uyanmamak için savaşıyorum
Görüyorum ve hissediyorum bazen
Soluk alışverişini durmaksızın ensemde
Huzura dalıyorum...

Aklım kaçtı ellerimden

Durdurmadım, sacede izledim
Nefes alışlarımı duydum o an
Aklım yeride duramıyordu
Gün, söz ve suskunluk
Sondu...
Sonra yürüdüm bilinmezden,
Uçup giden aklımın peşinden
Dağılmıştı oysa semt pazarı
Hemen Arka balkondan görünen
Artık Sebze meyve gibi akşam çöp oldu
Sonra kendime geldim
Pazarda bağıran amcanın sesiyle
ver bana oradan 1 kilo patlıcan
:)

gözlerim ağırlaşıyor

Özlemler Artıyor gidip gelirken
Uyumak istemezcesine saatini bekliyor sevginin
Sanki o an kapıdan süzülürcesine girme umuduna
Takılıp kalıyor
Sonra rüzgar aralık olan kapıyı açıyor sonuna dek...
Göz kapanıyor ve hayallere dalınıyor yanındaymışcasına

Doğuya daha doğuya

Uzat elini gidelim buralardan
Bırakıp hayatı yeni bilinmeyenlere doğru
Giderken ardına bakmadan
Yol alalım sadece...
Beraber yürüyelim gerekirse
Ne bilim yorulursak otostop çekelim
Seninleyken önemi var mı?
Bana güç veriyorsun yanımdayken
Ve Hissediyorum seni
Tibete Doğru ;)

Benliğin

Sana yazılanlarsa hissedilenler
Kelimeler tarifsiz kalıyor
Aklıma sokuyorsan eğer benliğini,
Varlığın beni benden alıyor
Hoşgeldin kremasız sade kahvem...

:)

Haydi Başlasın

Bir Öngörüydü Eğlence...
Oysaki planlanmamış bir provadan kaçarcasına
oturup kanepede uyuyakalmaktı gün;
Bir telefon çaldı ve herşey değişti
ilk başta veryansın ediş ve ardından karar:
berabersin yanındakilerle
iyi ki vardınız, iyi yanımdaydınız,
Sıradan bir lüksü yaşamaktı yalnızlık...
Yeni yıla güzel insanlarla girmekmiş oysa özlenen...

Bilmeden

Bilmeden uykuya daldım
Günlerce uyanmadan
Hayallerde yaşamışım
Uyanmaya çalışırken
sürüklenmişim...

Hissetmeye dayatılan hayatta,
Yol göstermeden
yola devam edişlerim olmuş

Sonunda Gerçekle yüzleşme
Günü kaçırmadan yaşa
"hepsi hepsi hayat nasıl olsa"

Rüyaydı Gördüklerim

 Hiç görmediğim seni
Rüyamda gördüm
İlginçtir;
Hep tanıyormuş gibi,
Gözlerin aklımdaydı
Konuştun, konuştun
Sadece dinledim konuşamadım
Sonra uyandım...

Sadece

Uzaktan gördüm bakışlarını
Yaklaşmaya korktum,
Yalnızlığa neşe
Görüşüme tatlılık getirdin
Nerede olduğunu bilmeden
Baktım, kaldım fotoğraflarına uzun uzun...
Gözlerini ezberledim,
Gülümsemeni içime çektim
Farkettim ki

Sadece;
Uzaktaki biriydin .

Buruk

Buruk bir ay yılın sonunda
Devamında yeni umutlarda
Buruşmuş kağıtlar arkamda
Sevinemeden yitip gittik
 uzaklara doğru

Şimdi Ay doğarken üşüyorum...

Heyecan

Uzun süredir görmemiştim seni
Özlemişim...
Yüzünü görünce gülümsedim;
Anlamamazlıktan gelerek kendimi!
Soludum anın nefesini,
Neredeydin diye soramadım
Zaten biliyordum nerede olduğunu
Giderken tekrar gülümsedim
Bir daha göreceğimi umut ederek!

Yollar

Yollarrrrrrr *2

Gün batarken mi doğarken mi

varılacak gidilen yere

Karar sana kalmış

Beklerken zamanı Harcama

Peşinde bırakma Sadece Git

Ah yollarrrr * 4


Aldırmadan ilerliyorsun

Özgürlüğünü tat Aldırma

Gözkyüzüne bak

Denizlere dal

Yaşa Anını Kaçırma

^ . ^

Ve sana bakarken huzur buluyor bu benlik...

Gözüm

Gözlerinden etkilenmemek mümkün mü?
Bakışında; ben doğamda kaybolurken
Gece oluyor yanında uyumak istiyorum
Ama sensizliğe boğuluyorum sadece...

Gözlerin; bana sevmeyi hatırlatıyor
Sabah uyanırken sıcak bir gülümsemeyi
Kısacık da olsa sarılmayı özlüyorum 
Günüm geçerken anlık hatırlamalarla,
Gözlerimi kapatınca gözlerine karışıyorum...

Bugün, seni düşündüm... Elim telefona gitmedi...

Tek mi Çift mi?

Hayat bir oyunsa 
ve oyunun adını biz koyuyorsak
"Tek mi Çift mi?" olmalı oyunun adı...

Ayrılıklar sevdadandır derler, 
Oyle ya hepimiz sevdalıyız zaten
Yürek tek; ama bazen iki kişilik çarpar
Geceyi Ay, Gündüzü Güne aydınlatır
Ama Ayrı zamanlarda, Ayrı yerlerde...

Siluet

Düşlerdi gerçekliğim düne kadar
O kadar gerçektin ki 
İnanamadım sonra
Sadece izledim
Şimdi Düşlerimden de vazgeçtim
Bir sen, silueti kararmış yüzünden...

uyanış!

hepsi bu sanırım, düşler gerçeğe karıştı melodilerde, bense kendime karışamıyorum durduramıyorum benliğimi... beklentiler artarken bulamıyorum sen öyle güzel ağlarken kıyamıyorum... inandım öyle güzel anlatırken yüz ifaden kaçtım... uyandım !!!

Hayat Savurur !

Hayatımda çok gidenLerim oldu

Sen gidemedin ya 
Gözyaşlarım içinde boğuldum
Rüzgar savurunca


Yol aldım
Koşmaya başladım (NAKARAT)
Martı çığlıklarında
x2
Suskunum 
Huzurluyum (NAKARAT)
Akşamımdan sabahıma

Batarken güneş sahile vurdum
İz bırakanlara kanınca
Uyanınca yeniden doğdum
Baktım yine ayak ucuma

Yol aldım
Koşmaya başladım (NAKARAT)
Martı çığlıklarında
x2
Suskunum 
Huzurluyum (NAKARAT)
Akşamımdan sabahıma

Zamanda Döngü

Bu aralar herkes bir şeye başlarken,

Her şey değişiyor, 

Bitiyor hevesler yenilerine karışıyorken, 

Yeniler tozlanıyor. 

İçim sıcacık gülümserken, 

Bakışlarım donuklaşıyor. 

Hayat boyunca sevmek isterken, 

Kalp nasırlaşıyor....

Bahar

Üşüdüm ve yastığıma sarıldım 
Yalnızdım evde 
ve korktum rüzgarın şiddetinden
Gözlerimi sıkı sıkı kapattım;
Uyanıkken rüya görmek istermişçesine
Uykum kaçtı ve dışarıyı seyrettim
Bir anlam ararmışcasına ...

Yağmur yağmaya başladı
ve ben kendime anlatamadığımda
Her damla bir nota vuruyordu yüzüme
Beni anlarmışçasına...

Kim?

Anlatmadığım için kendimi
Uzun sürdü saatler...
Geçmek bilmeden şarkılara koydum kendimi
Nakaratında farklı bi ben oldum sonra
Sabah uyanıp ayılınca
Yazdıklarımı okudum ve yırttım 
Çöp oldum sonra
"Belki biri çıkartır bu çöplükten..."
dedim İçimden geçirerek ...!!!

uzağım

Resm-i hayal içinde gerçeklik olsan
gittikten sonra kalmaz ki anlam!
aldatılmışlıkların arkasına saklanarak
gidebildiğin yere gitmek kolay
arkada batık bir gemi bırakmışken...

Yalnızlığıma

Yalnızlık pusu kurarmış ya

Geçiyor mevsim...

Yakında yapraklar dökülmeye başlayacak

Yine geceler ayaz

Üşümeye başlayacak yüreğim

Bir kadeh şarapla haydi 

Yalnızlığıma...

Arası Yok

Anlaşılmayanı yarattım kendi içimde aslında
Hislerin anlamını bilememek korkuttu...
Her şeyi halledecek kadar güçlü 
Ve dibe batacak kadar güçsüz oldum!!!
Gece kabusla uyanıp su içmeye kalktığımda 
Işığı yakmaya çalışan elimden korktum !!!

Çevremi izliyordum;
her şeyi yerli yerine koymak ve 
Duran zamanı devam ettirmek için...
Şu an devam eden ve akıp giden zaman,
Olgunlaşıyor.
Hayatın bir serüvenler dizisi olduğunu ispatlarcasına...

Kirli Yalnızlık

Gözler açılsada hayata kapalı kalıyorsun bazen
Sabah uyansan ve gülümseyerek kalksan tekrar
Sesler duyuyosun ve korkutuyor,cevap veremiyorsun
Nedensiz bir şeyler hissetmek istiyorsun...

Hala cevapsızlar mı var kafanda bilmiyorsun
Düşündüğünden fazlamı körsün
yoksa çok mu karanlık bu düzlem anlayamıyorsun

Gün, Düş ve Bulutlar

Sürekli hareket eden ve şekillenen

bulutlar düşlerimdi aslında...

bazı günler karanlıktı arkasından güneşi hissetiğim !

Günler gelir ve geçerken bekledim

ama düşler devam etti aldırmadan .

şekillendiremiyoruz ki zaten

sadece olan şeyi başka bir şeye benzetmek bizimkisi

zaten varolanı yaratmaya çalışmak...

yine günler gelir ve geçerken 

yaşlanıyoruz bir bakmışız arkamızda mutluluk 

önünde koşturuyoruz

rüzgar esmeye devam ediyor

"nasıl geri döneceğim " derken...

Yıldızlar

Bir eski dost şimdi uzaklarda olan ,
yaraların acı bağlıycağını anlattı bana
yıldızları tekrar göreceğimi...
ve ben onun yanındaydım 
yıldızları göremediğinde ;
ve ben aynı sözleri söylemiştim
bir gün ,
bir gün sen de göreceksin yıldızları...
ardından ayı göreceksin
önünü aydınlatacak toprakta yürürken 
parlak ay!!!


omzumda ağlayan 
kötü zamanında yanında olduğum
daha güçlü şimdi...
mutluyum yanımda çünkü,
ve önemi olmayan uzaklıkta
bir nefes kadar yakın bana 
beni daha güçlü yapan bir güç
zor anımı kolaylaştıran dostlar...
iyi ki varsınız.


hayat devam ediyor ama 
daha güçlüyüz birbirimiz ile
hayatımda beni düşünen 
dostlara saygılarımla

Umut Çırpıntısı

geçen günlerde geçmez saatler yaşadım , 
gücüm güçsüzlükken...
sadece istemediklerim başımda 
hayallere daldım...
yağmursuz bir günde 
gökkuşağı diledim !
geceleyin ay ışığı zannederek
sokak ışıklarına daldım.
bulutların ardından
bir parlak yüz bekledim
gecem kışa dönmüşken...

-gündüzüm berrak olsa 
sırılsıklamken kurusa benliğim
zaman geçerken üşüyeceğim
tekrar soguk,karanlık bir geceye doğru...
sonra bir gün hissetmeyeceğim
güzel bir uyku ardından
gülüp geçeceğim hayata...-

Çocukluğumun Oyuncakları

bir rüya gördüm geçenlerde ;çocuktum
küçücüktüm kocaman dünyamda
SÖYLEYEMEDİĞİM ŞEYLER vardı
sonrasında oyuncaklarıma yaşattırdığım
hayat bile kaybolurdu dünyamda


sonra büyüdükçe hayat öğretmenim oldu
gülüp geçtiğim şeyler varken
zorlukları öğretti
biri üstüne hepsi yığıldı nedensiz
sanki öç alırcasına kaybolmanın bedeliydi bu


KİME NE dedim istemedikçe gerçeği
başlamamalıydım gerçekleri yaşamaya
gerçeklerde üzüntü vardı bir türlü kabullenemediğim ...
düşünceler içinde hayal kurduğum 
küçük bir parça kaldı şimdi


oyuncaklar rafa kalktı 
artık ben bir oyuncaktım
farklı bir dünyada 
kocaman olan dünyam 
burada hissizlikte kayboldu !!


bekleyiş içinde ama beklemek istemeyen !!!!
çocukluk oyuncaklarımı ararken
sonu mutlu olan bir ben 
BAŞLAMAMALIYIM gerçekleri yaşamaya
kime ne demeliydim yeniden...

Ders - Ocak 2009

yeni bir yıl ,yeni umutlardı dedik
bütün hisleri paylaştık
hayatın nasıl bir şey olduğunu bilmeden...
adımlarımızı bilmeden attık
sevdik,belki de sevildik
bir gün hayat çok karışıkken 
ertesi sabaha çok güzel oldu herşey
günler geçmeye, özleyenler dinmeye başlamışken
hayal kurmaya devam ettik.
güçsüz kaldık çoğu zaman.
hayat bir bilmece ve 
her karşına çıkan şey tecrübeydi oysa
önemli olan bunlardan ders çıkarabilmekti
umutlarım var hala bitip tükenmeyen
tenefüsteyim bir güne girmeden
en sevdiğim ders UMUT
öğretmeni ise HAYAT
hala günümü gecemi karıştırsam da
...hayat çok daha güzel olacak
hisler karışacak ve netleşecek sonra
emin olunacak
sevgilerden ,gerçeklikten
benim artık emin olduğum gibi...

farketmek

hisler bu kadar kolay mı tükenir

ya da geri döner...

hiç gitmemişmidir ,yoksa geçicimidir.

sarhoş ve dalgın bir salıncak 

taşıyabilirmi o serseriyi.

geceleri artık üşümemek ,

kendini güçlü kılmak mıdır

ya da öldürmek mi soğuktan...

bir sürü sorunun bir sürü cevabı 

akıllarda oluşmuş ve yol almış inceden !!

kendini feda etmiş,karşılıksız bir gün ışığı

herkese anlandıysa yol göstermiş 

sonra kendini yok etmiş

geceleri herkes düşünsün yolu bulsun diye...

gömülmüş tel örgü içinde sabahlayarak

nefes alamazsan 

önce kendini toprak üstüne çıkar

ışığını gör , üşümeyi hisset

en önemlisi nefes al içlice

şükret kendi haline  

5 Duyu - 2009

artık daha erken saatlerde uyanıyorum
gözlerim gitmek istemiyor düşlere
sen düşlerde boğulmuşsun diyerek!!
kalkıyorum ve bakınıyorum etrafa
alışılmış herşey sanki değişmiş
kafam dalıyor bir an
her baktığım yerde bir anlamsızlık var
çözülmeyi ve anlaşılmayı bekleyen...
yavaş yavaş çözüyorum sanırım
bazı şeyler daha net görünüyor

kulaklarım eski sesleri duyuyor
bi çıtırtı ve ardından susuyor konuşan herşey
dilim onlarla konuşmayı engelliyor
"sus sen çok konuştun biraz dinle" diyor
ağzım kuruyor susmaktan belkide susuzluktan
balkona çıkıyorum ve burnuma serin izmir kokusu
terimle karışmış ve üşüyorum,
bedenim titriyor derim soğuyor ,tenimde bomboş bir his
hani derler ya soğuktan ölen bir insana uyku tatlı gelir;
bende tam tersi !! yaşamaya başlıyorum ,
her şeyi hissederek...

...dönüş - 2009

gidiyorum geldiğim yere
bir çok şey kazanmış olarak


kaybettiğim de var oysa 
kırık ve kırıntıları toplanmış
sezgileri doğru kılan...


bir hevesti der ve geliir gecerrr
ve anlaşılmaz ne olduğu
umarım dersin bir gün anlaşılır 
sessizlikte bir bensizlik!!!
umarım alıp götürür fark yaratan bir boyuta


dönüp baktığında ardına 
kimsesiz,bağlanmış o kayık
fırtına ardından batmış 
ve tamir edilmiş 
güler yüzlü bir cocuk tarafından 
geri dönmüş ve neşesiyle denize açılmış...

zaman da boğulur bazen - 2009

artık kaybedilenin peşinden koşmak 
o sırada geçen zamanı bilmemektir
zaman içinde hayat, çizilen bir yolsa 
aşılan tecrübedir aynı zamanda
en kötüyü düşünerek hareket et hazırlıklı ol
ve en iyiye ulaş felsefesi ile
 sarılır beden(en kotusune hazırlıklı olmadan en iyiyi bulamazsın)
ve bunu anlamazlar bazen!
bazen söylemezsin olumlu düşünceleri
ve haketmediğini alırsın...
acınası hale düşersin birisine sığınırsan
ortada kalırsın
çünkü bu durumdan sıkılır herkes...
kim isterki soluk bir yüz çökük gözler
ama bilmezler ki insanın zaten bu anlarda yanında olmayan 
iyi zamanları nasıl yaşar ve mutlu kılar ki...
dengesiz kılınır herşey!!!
kimsesiz zaman bile birine tutunamaz !
şimdiki yaşanan zamanın boğulmasıdır oysa.

Günüm Izmir - 2009

Aklıma bir şey getirmekte kalbim
yavaş yavaş teklerken günü geçirmekte
gülümsemekte bana "herşey devam ediyor " diyerek

---
Şehrimin farklı köşelerini gezerek
kendimi keşfederek
yeni yollar ,yeni insanlar çıkarıyor bana hayat
iyi kötü farkını hissetirecek
---
tepeden aşağıya bakarken
korkmuyorum
yağmur yağıyor üstüme
sağanak!!! sırılsıklam oluyorum ..
sanırım ıslanıyorum...
Ama zevkini çıkarıyorum
üstümdeki kirler temizleniyor...
başım yukarda bulutları izliyorum,
anı yaşıyorum
ve mükemmel bi toprak kokusu 
işliyor giysilerime
---
Deniz dümdüz ama sanki patlayacak 
birazdan fırtına
dalgalanacak durgun su...
aynı anda vapur kalkacak iskeleden
o buyuk dalgalara karşı koyarak 
rotasında devam edecek yoluna!

itiraz

İçim sızlıyor bazen bir şarkıda

"Bu bir rüya değildi " derken

oysa... Seninleyken zaten rüyaydı 

"anlarım" 

Dağılmış

Birini kırarsın anlamadan

Taa ki başka biri bunun için hayatına girene kadar

Anlamazsın bile girer ve çıkar

7,62 lik mermi gibi inceden girer  

Dağıtarak kocaman bir yara bırakır

Sonra yaşarsın anlamak adına 

Sevmeye 100 tutmuş

Sevilmeden 99 ları yaşarsın

Hep ucunda kalırsın sevginin

İnancını yitirisin

Etrafını incitirsin

Rahatlayamazsın hayata dair çizgiler batar hergün

Başında mısın sonunda mısın anlayamazsın ki!

Korkmaya başlarsın sonra...

Sonra Bir Gün sende Gidersin...