Dur Yapma!

karmakarisikliktan siyrilmisken, icten ice zorlastirir hayat tekduzeyi... sacma sapan hikayeleri anlamlastirirken  , yukledigin butun anlamlari sorgulatir sana!    yapma ... sakin ol! birdenbire kaptirma! yakma isiklari birak gozun alissin karanliga goz bebeklerinin sonuna dek  kasildigi anda  acilirsa isiklar ; acitir biraz ... sen sen ol sen gibi olma... gibiler fazla bu hayata.  dusunme, uykuya dalma, yalniz kalma, nefes alislarina kanma ... dinlemeye baslayinca nefes alisindan  dusuncesine kadar koyuyor hayat dibine kadar....!

Konuşmalar üzerine

Yeni Bir Hayatın Başlangıcını tatmak nasıldır bilinmez
Merak uyandıran hayat kıvılcımları içinde
Bünyesiz bir anı yaşamak ve ardından
Paradokslara sıkışıp kalmak...
ve yaşamak;
Felsefe konuşmaları üzerine
Bütünselleşmiş kabukları kırmadan
Anlam yaratmak belki de...
Sanki dün gibi aklımda çocukluğum;
Hemen evin altında oynarken
Kendini dünyanın anlamı içerisinde sorgulamadan
Standart korkuların yarattığı sınırlandırılmışlık
duygusu içerisinde sınırsız dünya yaratma koşulunda
Oyunlara kural koyduk ve yaşadık...

Görmezlik.

                                                                       

 
Göz göze gelmeye çalışırken ve
Konuşurken gözüm kayıyordu yalnızlığa
Duyulan haber ve sonrası...
Karmakarışık hale getirmişti o anı
Duymuyordum;
Akıldan geçenlerin sahnesine kapılıp
Sineye çektim yeniden...
Küçük bakışlarında kayboldum Başlamadan...

İzledim.

Sadece gülümsemesiydi aklımda kalan
Ordan oraya koşuşturan küçük bir çocuk gibi
Yerinde duramayan ve hiç görülmemişçesine Şarap sıcaklığında
Gözler kısık halinde hayranlıkla izledim gecede...

Dikkat

Gözlerim görmeye başladı,
Şimdi Bakışların daha bir farklı,
Anlam bulmuşçasına ama;
Anlamsızca gamzelerine takılıyor gülüşlerim...

Suskunluk

Sustum,
Sadece sarıldım gitmeden önce...
Arkama bakmadan gitsem dedim
Yapamadım...
Kafamı kaldırıp yukarı baktıgımda 
Gözgöze geldik Sadece...

Biliyordum, özleyeceğim.
Sahilden;
Gözü yaşlı dalgaların kenarından
Hızlı bir şekilde Sürdüm
Sesler karıştı,
İçimdeki sese kulak veremedim.

Kendi ahmaklığında bugün...

Gitti

Sadece...
Beklerken, yanındayken
Kıl bile kıpırdamazken,
Gidince boğulursun
Cümlelere ve düşüncelere...

Acı mı verir, yoksa kurtuluşun işareti midir
Bakışların güzelliği bilemezsin
Sadece tekrar bakmak istersin
Kelimelere ve sevmelere...

Geçip giden zamanlar

Bilemediğin bir gelecekte
Yalnız başına dolaşırken
Aradığın yanından
Geçip gidiyor.

Hey Görmüyor musun?
Yavaş yavaş uzaklaşıyorsun
Bilinçsizce kendinden ve senden habersiz
O da uzaklaşıyor


Mevsimsel döngü devam ediyor
Bahar çiçeklerini koklamadan
Yine yaz geliyor
Düğümlenmiş boğazın kışa hazırlanıyor...

Bir Mucize Lazım Bize

Bak, burdayım İşte
Yanıbaşından biraz uzakta izliyorum seni
Bekliyorum nedensiz,
Fotoğraf içindeki bir resme dalmış,
Yol almışım kendi içimde
Küçük mucizeler beklerken bulmuşum kendimi...

Yak Işıkları

Duymuyor musun?
Sadece ayak sesleri geliyor...
Gitgide yaklaşıyor kırılma!
Sırtında soğuk bir tel damlası akıyor sadece..
Sonra nefes alışın zorlaşıyor,
Kan ağlıyorsun!
Sonu Bekliyorsun, yeni bir başlangıç için
Dağılıyor kalabalık yeni gruplara...
Şehrin bir tarafı aydınlık,
Karanlık içinde kalmadan,
Çok geç olmadan,
Sen de SES VER !!!

Tiyatro

Abartılı yüzlerle yaşıyoruz ama
Misket oynayan bir çocuğun
Oyunu kazanmasındaki saf duyguyu
Yaşatamıyoruz ve Tadamıyoruz artık ...

Vazgeçilişler dünden razı gidişlere...

Hava puslu bir günde tepeden izlerken
Görüyorsun hayatın sarhoşluğunu...
Sonra "Sana" aldırmadan yaşayan
Birbirinden habersiz devam ediyor kahkahalara
ve sonra anlıyorsun
Vazgeçilişler dünden  razı gidişlere...

-boş-

...So keep your head up, keep your love
Keep your head up, my love 
Keep your head up, my love
Keep your head up, keep your love...

The Lumineers 

kırık uyku

Geceler boyu rüyalarda uyanmamak için savaşıyorum
Görüyorum ve hissediyorum bazen
Soluk alışverişini durmaksızın ensemde
Huzura dalıyorum...

Aklım kaçtı ellerimden

Durdurmadım, sacede izledim
Nefes alışlarımı duydum o an
Aklım yeride duramıyordu
Gün, söz ve suskunluk
Sondu...
Sonra yürüdüm bilinmezden,
Uçup giden aklımın peşinden
Dağılmıştı oysa semt pazarı
Hemen Arka balkondan görünen
Artık Sebze meyve gibi akşam çöp oldu
Sonra kendime geldim
Pazarda bağıran amcanın sesiyle
ver bana oradan 1 kilo patlıcan
:)

gözlerim ağırlaşıyor

Özlemler Artıyor gidip gelirken
Uyumak istemezcesine saatini bekliyor sevginin
Sanki o an kapıdan süzülürcesine girme umuduna
Takılıp kalıyor
Sonra rüzgar aralık olan kapıyı açıyor sonuna dek...
Göz kapanıyor ve hayallere dalınıyor yanındaymışcasına

Doğuya daha doğuya

Uzat elini gidelim buralardan
Bırakıp hayatı yeni bilinmeyenlere doğru
Giderken ardına bakmadan
Yol alalım sadece...
Beraber yürüyelim gerekirse
Ne bilim yorulursak otostop çekelim
Seninleyken önemi var mı?
Bana güç veriyorsun yanımdayken
Ve Hissediyorum seni
Tibete Doğru ;)

Benliğin

Sana yazılanlarsa hissedilenler
Kelimeler tarifsiz kalıyor
Aklıma sokuyorsan eğer benliğini,
Varlığın beni benden alıyor
Hoşgeldin kremasız sade kahvem...

:)

Haydi Başlasın

Bir Öngörüydü Eğlence...
Oysaki planlanmamış bir provadan kaçarcasına
oturup kanepede uyuyakalmaktı gün;
Bir telefon çaldı ve herşey değişti
ilk başta veryansın ediş ve ardından karar:
berabersin yanındakilerle
iyi ki vardınız, iyi yanımdaydınız,
Sıradan bir lüksü yaşamaktı yalnızlık...
Yeni yıla güzel insanlarla girmekmiş oysa özlenen...

Bilmeden

Bilmeden uykuya daldım
Günlerce uyanmadan
Hayallerde yaşamışım
Uyanmaya çalışırken
sürüklenmişim...

Hissetmeye dayatılan hayatta,
Yol göstermeden
yola devam edişlerim olmuş

Sonunda Gerçekle yüzleşme
Günü kaçırmadan yaşa
"hepsi hepsi hayat nasıl olsa"